Bir Prensesin Sonu, Bir Kalenin Doğuşu: Kız Kalesi
.
Bir Prensesin Sonu, Bir Kalenin Doğuşu: Kız Kalesi

Mersin’in Erdemli ilçesi açıklarında, kıyıya yaklaşık 200 metre uzaklıkta küçük bir adacığın üzerinde yükselen Kız Kalesi, hem tarihi hem de efsaneleriyle dikkat çeker. Bizans döneminde, 12. yüzyılda inşa edildiği düşünülen kale, uzun yıllar boyunca Akdeniz’deki korsan saldırılarına karşı bir savunma noktası olarak kullanılmıştır. Ancak bu kaleyi asıl ünlü kılan şey taş duvarlarının ardında saklı olan efsanevi hikâyesidir.
Rivayete göre, zamanında bölgede yaşayan bir kralın çok sevdiği bir kızı vardır. Günün birinde falcılar kralın kızının bir yılan tarafından sokularak öleceği kehanetinde bulunur. Kızını bu sondan korumak isteyen kral, denizin ortasında ulaşılması zor bir ada üzerine görkemli bir kale yaptırır ve kızı orada yaşamaya başlar. Ona göre bu sayede kehanet gerçekleşemeyecektir.
Fakat kaderden kaçış olmaz. Bir gün kaleye götürülen üzüm sepetinin içine gizlenen bir yılan, prensesi sokar ve genç kız orada hayatını kaybeder. Böylece ada üzerindeki bu kale, halk arasında “Kız Kalesi” adıyla anılmaya başlar.
Bu trajik hikâye, aslında Anadolu masallarında sıkça rastlanan ‘’Kaderden kaçış olmaz.’’ temasını yansıtır. Aynı efsane, İstanbul’daki Kız Kulesi ve Mersin’deki Yılanlı Kale için de farklı biçimlerde anlatılır. Bu da sözlü kültürün zenginliğini ve halkın olayları kendi coğrafyasına uyarlama geleneğini gösterir.
Bugün Kız Kalesi, Akdeniz’in mavi sularına karşı görkemli siluetiyle ziyaretçilerini büyülerken Bizans’tan günümüze uzanan tarihi ve trajik efsanesiyle önemini korumaktadır.
Daha fazlasını keşfedin

Nemrut Dağı’nın Sessiz Tanıkları: Taşlara Kazınmış Sır

Kleopatra Kapısı: Mitoloji ile Tarihin Kesiştiği Eşik

